Tasarrufun İptalinde Satış Süresi
Tasarrufun İptali Kararı Gereği Satılan Malda Satış Süresi Var Mıdır?
Tasarrufun iptali davası sabit olduğunda; alacaklı, tasarrufa konu malın satma yetkisini elde
eder.
Alacaklı tasarrufun iptal davası açmadan önce başlattığı icra takibinden alacağını tahsil edebilir.
Tasarrufun iptali kararının verdiği yetki ile konulan haczin ayakta kalması için, İİK’ya göre süresi içerisinde satış talep edilmeli ve satış avansı yatırılmalıdır.
Yasa Maddesi
|
Yargıtay'ın güncel kararında tasarrufun iptali davası
gereği konulan haczin de ayakta kalması için, İİK’ya göre süresi içerisinde satış talep edilip
avansının yatırılması
gerektiğini belirtilmiştir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2023/2666 E. , 2023/9279 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki
davacı/şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası
için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup
incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, şikayetçi 3. kişinin, alacaklı
tarafından açılan tasarrufun iptali davasının davalısı olduğunu belirterek icra mahkemesine yaptığı
başvuruda,borçludan satın aldığı taşınmaza dair alacaklı tarafından açılan tasarrufun iptali davasında dava
konusu taşınmaz üzerinde alacaklıya cebri icra yetkisi tanınması üzerine alacaklı yanca taşınmaza haciz
konulduğunu ancak akabinde haciz talebinden vazgeçtiğini belirtmesine ve İİK’nın 106-110 maddesi kapsamında
süresi içerisinde satış istememesi üzerine icra müdürlüğünden hacizlerin kaldırılmasını talep ettiklerini
ancak taleplerinin reddedildiğini ileri sürerek müdürlük kararının iptalini talep ettiği, İlk Derece
Mahkemesince şikayetin reddine karar verildiği, şikayetçi tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması
üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedildiği görülmektedir.
Şikayete konu haciz tarihi itibariyle uygulanması gereken İİK’nın 106. maddesinde; "Alacaklı, haczolunan mal
taşınır ise hacizden itibaren altı ay, taşınmaz ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını
isteyebilir" hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanun'un 110. maddesi ise; "Bir malın satılması kanuni müddet
içinde istenmez veya talep geri alınıp da, bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar"
hükmünü amirdir.
Somut uyuşmazlıkta, tasarrufun iptaline karar verilen taşınmaza 10.03.2020 tarihinde haciz konulduğu
anlaşılmakta olup, İİK'nın 283/1. maddesine göre tasarrufun iptali davası sabit olduğu takdirde
alacaklının
tasarrufa konu mal üzerinde cebri icra yoluyla hakkını almak yetkisini elde edeceği, İİK'nın
281/2. maddesi
uyarınca verilen ihtiyati haciz kararından sonra, ilgili tasarrufun iptali davasının kabulüne karar
verilmesi halinde ise alacaklının ayrıca bir icra takibi başlatmasına gerek olmadan iptal davası açılmadan
önce başlatılan icra takibinden alacağını tahsil edeceği tabidir. Buna göre, söz
konusu yetkiyle konulan
haczin de ayakta kalması için, İİK’ya göre süresi içerisinde satış talep edilip avansının yatırılması
gerektiği açık olduğundan B İlk Derece Mahkemesince, süresi içerisinde satış istenip
istenmediği araştırılarak
oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi ve kararın istinaf edilmesi
üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı
gerektirmiştir.
SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile
değişik İİK'nin 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nin 373/1. maddesi
uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 12.01.2023 tarih ve 2021/3919 E. - 2023/103
K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, İstanbul 25. İcra Hukuk Mahkemesinin 20.10.2021 tarih ve 2021/1252 E. -
2021/1497 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın
kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.12.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
.