Yetki Sözleşmesi Tacir Sıfatı


Sizce,

Yetki sözleşmesini imzalayan borçlunun tacir sıfatı olup olmadığını mahkeme resen değerlendirebilir mi?

Borçlunun tacir olup olmadığının mahkemece araştırılması

Taraflar bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler.
Bu halde taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, dava, sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır

Ancak yasada yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir.

Alacaklı tarafından iddia edilmediği halde mahkemece borçlunun tacir olup olmadığı resen araştıramaz.

Yasa Maddesi hmk 17 yasa maddesi

Yargıtay'ın güncel kararında Bölge Adliye Mahkemesinin borçlunun tacir olup olmadığını re’sen araştırmasının doğru olmadığı belirtilmiştir.



Mesajınız:



Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2023/2104 E. , 2023/9322 K.

"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlular aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte, örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra dairesine verdiği itiraz dilekçelerinde, yetkili icra dairesinin Kozan İcra Dairesi olduğunu ileri sürerek ... İcra Dairesi'nin yetkisine itiraz ettiği, bunun üzerine alacaklının borçlunun itirazı ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; HMK'nun 17. maddesinde belirtilen yetki sözleşmesinin tacirler veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında uygulanmasının mümkün olduğu, davacının tacir olduğuna dair delil sunulmadığı ve bu nedenle yetki sözleşmesinin davacıyı bağlamayacağı gerekçesiyle yetki itirazının kaldırılması isteminin reddine karar verildiği; alacaklının kararı istinaf ettiği, Bölge Adliye Mahkemesince dava dosyasında mübrez 03.02.2010 tarihli ve 7493 sayılı Ticaret Sicili Gazetesi'nin 783. sayfasına göre ve Ticaret Sicili Gazetesinin web sayfasından yapılan araştırmalara göre sözleşmelerin imza tarihlerinde borçlunun kredi kullanan şirketin ortağı olduğunun anlaşıldığı, yetki sözleşmesinin tacir olması nedeniyle borçluyu bağladığı gerekçesiyle istinaf isteminin esastan kabulüne karar verildiği, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, alacaklının talebinin kabulüyle yetki itirazının kaldırılmasına karar verildiği , kararın borçlu tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır. HMK'nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde; "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, dava, sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır" düzenlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir. Somut olayda, kredi sözleşmesini kefil olarak imzalayan borçlunun tacir olduğunun alacaklı tarafından iddia edilmediği ve tacir olduğuna ilişkin dosyaya delil de sunulmadığı görülmektedir. Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun tacir olup olmadığı hususunda re’sen araştırma yapılması doğru değil ise de İİK’nun 50. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken HMK'nun 7/1. maddesi uyarınca itiraz tarihi itibariyle yetki itirazında bulunmayan takibin diğer borçluları yönünden icra takibinin yapıldığı ... İcra Dairelerinin yetkisinin kesinleştiği görülmekle sonucu doğru Bölge Adliyesi kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 269,85 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 26.12.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

.