Yetki Sözleşmesi Tacir Sıfatı
Borçlunun tacir olup olmadığının mahkemece araştırılması
Taraflar bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler.
Bu halde taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, dava, sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır
Ancak yasada yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir.
Alacaklı tarafından iddia edilmediği halde mahkemece borçlunun tacir olup olmadığı resen araştıramaz.
Yasa Maddesi
|
Yargıtay'ın güncel kararında Bölge Adliye Mahkemesinin
borçlunun tacir olup olmadığını re’sen araştırmasının doğru olmadığı belirtilmiştir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2023/2104 E. , 2023/9322 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki
davalı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için
Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup
incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlular aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte, örnek 7 numaralı
ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra dairesine verdiği itiraz dilekçelerinde, yetkili
icra dairesinin Kozan İcra Dairesi olduğunu ileri sürerek ... İcra Dairesi'nin yetkisine itiraz ettiği,
bunun üzerine alacaklının borçlunun itirazı ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın
kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; HMK'nun 17. maddesinde belirtilen yetki
sözleşmesinin tacirler veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında
uygulanmasının mümkün olduğu, davacının tacir olduğuna dair delil sunulmadığı ve bu nedenle yetki
sözleşmesinin davacıyı bağlamayacağı gerekçesiyle yetki itirazının kaldırılması isteminin reddine karar
verildiği; alacaklının kararı istinaf ettiği, Bölge Adliye Mahkemesince dava dosyasında mübrez 03.02.2010
tarihli ve 7493 sayılı Ticaret Sicili Gazetesi'nin 783. sayfasına göre ve Ticaret Sicili Gazetesinin web
sayfasından yapılan araştırmalara göre sözleşmelerin imza tarihlerinde borçlunun kredi kullanan şirketin
ortağı olduğunun anlaşıldığı, yetki sözleşmesinin tacir olması nedeniyle borçluyu bağladığı gerekçesiyle
istinaf isteminin esastan kabulüne karar verildiği, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına,
alacaklının talebinin kabulüyle yetki itirazının kaldırılmasına karar verildiği , kararın borçlu tarafından
temyiz edildiği anlaşılmıştır.
HMK'nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde; "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş
veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler.
Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, dava, sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır"
düzenlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler
veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir.
Somut olayda, kredi sözleşmesini kefil olarak imzalayan borçlunun tacir olduğunun alacaklı tarafından iddia
edilmediği ve tacir olduğuna ilişkin dosyaya delil de sunulmadığı görülmektedir. Bölge Adliye Mahkemesince
borçlunun tacir olup olmadığı hususunda re’sen araştırma yapılması doğru değil ise de İİK’nun 50. maddesinin
göndermesi ile uygulanması gereken HMK'nun 7/1. maddesi uyarınca itiraz tarihi itibariyle yetki itirazında
bulunmayan takibin diğer borçluları yönünden icra takibinin yapıldığı ... İcra Dairelerinin yetkisinin
kesinleştiği görülmekle sonucu doğru Bölge Adliyesi kararının onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda
yazılı nedenlerle 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken
6100 Sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 269,85 TL temyiz harcından, evvelce
alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 26.12.2023 tarihinde oybirliğiyle karar
verildi.
.